Sağlık ve hastalığın birçok aşamalarının kesin bir şekilde ortaya çıkarılması, yorumlanması ve erken tanısının konulabilmesi, hücrenin anahtar özelliklerinin dikkatle değerlendirilebilmesi ile mümkündür.
Görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler ile artık çok küçük tümörler bile ortaya konabilmektedir. Ancak kesin tanının yapılabilmesi için, kitleden hücre ve doku düzeyinde materyal elde etmek gerekir. Bu da ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi eşliğinde veya ele gelen şişliklerde direkt iğne ile alınan hücre örneklemeleri ile olasıdır.
Elde edilen materyalin hazırlanma ve değerlendirilmesi ile uğraşan bilimdalına "sitopatoloji” denir.
Diğer bir deyişle 1960'lı yıllarda rutin uygulanmaya başlanan, iğne ile doku ve organların herhangi bir yerinden hücre örnekleri alma işlemine "ince iğne aspirasyon biopsisi" (İİAB) denir. Bu işlem; kolay (ön hazırlık ve anestesi gerektirmez), çabuk (25-30 dakikada sonuçlanabilir), ucuz, hastaya yan etkisi ve zararı en az olan (kalp ve akciğer sorunlu yaşlılarda önemli), erken ve kesin tanı ile erken tedavinin planlanmasını sağlar. Öyle ki bu yöntemle, tek bir iğne ile 100.000 hücre saptamak mümkün olabilmektedir.
Meme hastalıklarında, tiroid bezi sorunlarında (guatr), boyun şişliklerinde (lenf bezleri, tükrük bezi tümörleri), yumuşak doku şişlikleri ile akciğer ve prostat gibi iç organ tümörlerinde erken tanı ile birlikte ameliyat gerekliliği için yardımcı bir uygulamadır.
Kuşkulu tanı görülen hastalarda tekrarlanabilir ve/veya biopsi/dondurulmuş kesit yöntemine geçilebilir.
Sitolojik incelemelerin diğer örnekleri ise şunlardır:
- Kist sıvılarının iğne ile boşaltılması ve mikroskobik hücresel tetkiki.
- Vücut boşluklarında biriken sıvıların aynı yöntemle tanısı.
- Kadınlarda rahim ağzı ve rahim içi kanserlerinin erken tanısında hücre sürüntüsü (smear) uygulaması.
- Erkeklerde sık görülen akciğer kanserlerinin, tedavi şansı olabilen erken dönem tanısı için, balgam materyalinin sitolojik incelenmesi, basit+kolay ve tekrarlanabilir, önemli yöntemlerdir.